10 Mayıs 2023 Çarşamba

Kayseri Ali Dağı'nın ismi nereden gelmekte

Karşı doğuda yani Kayseri’nin güneydoğu köşesinde geniş çaplı Türk ve Rum adlandırmasıyla Ay-Vasil, fakat Ermeni dilinde Barseğ Kıdemli Başpiskopos adıyla bilinen her iki kapalı gövdesiyle zirvesinden ikiye ayrılan bir dağ vardı. O, Kayseri’nin kutsal dağıdır ve önemli bir konuma sahiptir.

"Aziz Vasilios Hristiyanları kadın erkek topladı ve üç gün oruç tutmaları yönünde onlara tavsiyelerde bulundu. Sonra da onları alıp Kayseri Dağına çıktı. Bugüne kadar " İkizler " adını taşımaktadır. Çünkü onun iki tepesi vardır. Orda İperagias Theotoku manastırı vardır. Orada o İperagias Theotoku manastırında Hristiyanlar , yürekleri parçalanmış bir durumda ibadet ederlerdi." Olay dördüncü yüz yılda geçmektedir.


 Ali Dağı isminin nereden geldiği konusu tartışmalıdır. Ona bu ismi, büyük bir ihtimalle bugünkü Kırgızistan’da bulunan tarihî Talas şehrinden buraya göçen Türklerin eski şehirlerindeki dağların ismini vermiş olduğu düşünülebilir. Zira bugün de Kırgızistan’daki Talas’ın bitişiğinde Aladağlar bulunmakta olup bu isim burada Ali Dağı (Hz. Ali’yi hatırlatması ile de) olmuştur. Nitekim Kırgızistan’da bulunan Talas; Kiçi (Küçük) ve Ulu (Büyük) Talas şeklinde adlandırılmıştır. Bu adlardan biri ile Kayseri’deki Talas’ın bir mahallesini Kiçiköy adı ile kurmuşlardır. Aynı şekilde, Akçakaya’nın adınında da yine Eski Talas yakınında bulunan Akçıköy’den geldiği düşünülmektedir. XIII. yüzyılda meşhur mutasavvıf Mevlânâ’nın hocası Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin Ali Dağı’na çıkarak inzivaya çekildiğini Menâkübü’l- ârifin haber vermektedir. 1277 yılında Kayseri’ye bir sefer yapan Mısır Türk Memlüklü Sultanı Baybars’ın yanında bulunan Arap tarihçi İbn Abduzzahir, ordunun Salkuma (Gürpınar) Köyü’ne geldiklerinde, bu köyün batısında Asib Dağı bulunduğunu ve bu dağda meşhur şair İmrülkays’ın mezarının olduğunu kaydetmiştir. Bu dağa ait ondan: Ey komşumuz birçok şeyler oldu Asîb burada oldukça ben de buradayım Ey komşumuz biz ikimiz burada garibiz, Her garib diğer bir garibin akrabasıdır şiirini nakletmiştir. İmrülkays hakkında yapılan araştırmalarda yaklaşık 530 yılında Ankara’da vefat ettiği belirtilen meşhur şairin mezarının Asib yani Ali Dağı’nda olduğu bu belgeyle ortaya çıkmaktadır. Evliya Çelebi de İmrülkays’ın mezarının Kayseri yakınında Ases Dağı’nda olduğunu zikreder. Nitekim dağın Hisarcık tarafına bakan üçüncü tepesinde bir tekketürbe harabesi mevcut olup 1649’da Kayseri’ye gelen Evliya Çelebi ayrıca Ahmet Tiranî Hazretlerinin bu dağda defnedildiğini belirtmiştir. Osmanlı döneminde yapılan tahrirlerde Kayseri’de ‘Cebel-i Ali (Ali Dağı) Nahiyesi’ adıyla bir birim bulunduğu bu nahiyenin Istafana (Reşadiye), Akçakaya, Talas ve Çay (Talas yakınında, Ali Dağı eteğinde, şimdi bir bağ semti) Köyleri’nden oluştuğu kayıtlıdır. Ali Dağı Talas’ta bulunan üç cemaat mensubunca da kutsal tanınırdı. Türkler–Müslümanlar buranın isminin Hz. Ali’den geldiğine ve Hz. Ali’nin atının ayağının ve kılıcının izinin kayalar üzerinde bulunduğuna inanır, buraya çıkıp inmenin büyük sevap olduğunu söylerler ve burada çeşitli makamlarda adak adarlardı. Ermeniler kendileri için kutsal olan Aziz Garabet ile özdeşleştirirler, Rumlar Bizans döneminin meşhur Kayseri Hıristiyan Valisi (Metropoliti) Aziz Basileios’u (Büyük Basileios) burada anarlardı. Nitekim XIX. yüzyılda bu dağda (yukarıdaki üç tepe arasındaki düzlüğe) Rumlar tarafından bir manastır ve bir su mahzeni inşa edilmiştir. Dağ folklor olarak da birçok değerlere sahiptir. Yaz sonunda cevizlerin kavlaması dolayısıyla çırpılması ve üzümlerin kesimi zamanının geldiğini belirten bir yağlı direk geceleyin yakılırdı (Kayserililer buna “çıra yanması” ismini verirdi).

Bununla beraber başka kaynaklar dağın isminin kenti fetheden Arap komutandan geldiğini belirmektedirler. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kayseri’de Kanalizasyonun Tarihi ve Gelişimi

  1955 yılına kadar şehir içme suyu şebekesi olmayan Kayseri’de, bu tarihe kadar herhangi bir kanalizasyon şebekesinden bahsetmekte söz konu...