10 Ekim 2018 Çarşamba

Etiler İlkokulu


Tacettin Veli Mahallesinde de Etiler İlkokulu vardı. Etiler İlkokulu'nun bahçesinde Tacettin Veli Hazretlerinin türbesi vardı. Tacettin Veli'nin 1513 tarihinde kendi adına yaptırdığı Camii günümüze kadar gelmemiştir. Caminin 1937'de Milli Eğitime satıldığı ve arsasına Etiler İlkokulunun yaptırıldığı bilinmektedir.
 Kadir Özdamarların bir yazısında da okul hakkında şu bilgiler verilmekte:Bu okul önce  Tacettin Mahalle İlkokulu idi. Kayseri’nin çağdaşlaşmasında büyük rolü olan Vali Ahmet Muammer Bey’in üstün gayretleriyle bu okulun yerine Talas Yolu’nun genişletme çalışması  sırasında Seyyid Burhaneddin Mezarlığı’ndan çıkan mezar taşları ile  bir ilkokul yapılmış ve adına da İnönü İlkokulu verilmişti. Ne hikmetse İnönü İlkokulu adı kaldırılmış ve adı Etiler İlkokulu olmuştu. 
Okulun binası iki kısımdan oluşmakta idi: basamaklarla çıkılan ana bina  iki sınıftan oluşan bir kısmada ayrı bir girişi bulunuyordu. Okuldan doktor mühendis milletvekili gibi çok önemli isimler yetiştiği söylense de son zamanlarda artık Kayserinin eski mahallelerinin arasında  kaldığı için  çok gözde bir okul olmasa öğrencilerin yüreklerinde her zaman hoş bir hatırası vardır.

Bu okulda 1994 yılında yıkıldı. Ben bu okulun öğrencisi iken yağmur yağınca okulun çatısından sınıfın duvarlarına çatıdan sular sızardı. O sıralar okul müdürü olan Mustafa Bey (aşağıdaki fotoda mevcut) Milli Eğitimden yetkili birini getirip durumu gösterdi. Okul tatil olunca da yıkıma başlandı. Okul Nuri Has Okuluna taşındı. Okul son mezunlarını kaç yılında verdi bilmiyorum.  Yerine yapılan bina şuanda Halk Eğitim Merkezi olarak görev yapmakta. Okulun bitişiğindeki  okuldan çıktığımızda su içtiğim mahalle çeşmesi artık su vermese de hala ayaktadır. Okul bahçesinde kalan Tacettin Veli türbesi de hala ayaktadır. Sizde hatıralarınızı ve bildiklerinizi yorum olarak yazabilirsiniz.
Okulun başka okul öğrencileri tarafından söylenen tekerlemesi:
Etiler etli
Buynuzu bitli
Buynuzuna binelim 
Nuri Has'a gidelim
Nuri Has 
Altın Tas...
Etiler ilkokulu'nun son dönemlerindeki idareci ve öğretmenleri: soldan Metiye , Seher, Fazilet, Kadriye, Meliha. Ali, Zeki, ayakta Cabbar, önünde Rahmi,Cengiz, Mustafa. Atıf Öztaş, İbrahim, Muharrem, Zihni, Hülya, Beyhan, Fatma, Gülseren Nurhayat Doğan,

16 Eylül 2018 Pazar

Kayseri'de Bir Zamanlar Sivas Caddesi

90’lı Yıllarda Sivas Caddesi: Kayseri'nin Altın Çağı

Sanırım Sivas Caddesi'nin altın çağları 1990’lı yıllardı. Korsan kitap ve kaset satıcılarının kaldırım köşelerinde yerini aldığı, internetin daha yeni yeni hayatımıza girmeye başladığı o dönemde, Sivas Caddesi Kayseri'nin en canlı, en hareketli yerlerinden biriydi.

Canı sıkılanın gezmeye çıktığı, gençlerin karşı cinse hava atmak için boy gösterdiği, çarşı iznine çıkan askerlerin kalabalığa karıştığı, başka şehirlerden gelen misafirlerin mutlaka gezdirildiği bir numaralı yürüyüş yoluydu.

Bu geniş ve ferah cadde, sadece yayalara değil, otomobillere de görkemli bir rota sunardı. Kayseri’nin elit kesiminin tercih ettiği nezih apartmanlarla çevriliydi. Geniş kaldırımlarıyla yürümek keyifliydi; elinizde bir dondurma ya da çıtır çıtır çitlenen çekirdek eşliğinde...

Bir Zamanlar Geniş, Şimdi Dar

Caddenin genişliği, Kayseri’nin simgelerindendi. Ancak Kayseray’ın yapılmasıyla birlikte bu genişlik görsel olarak daraldı. Eskiden görkemli bir bulvar olan Sivas Caddesi, bugün daha sıkışık bir görünüm veriyor.

Stadyum, Moda Pastanesi, Hisar Pastanesi, Emirgan Parkı, Kasseria, McDonald's... 90’larda Sivas Caddesi’nin en bilinen ve uğrak noktalarıydı.

Bugün Kayseri Forum AVM'nin bulunduğu alanda o zamanlar şehir stadyumu vardı. Bu stadyum sadece maçlara ev sahipliği yapmaz, aynı zamanda konserlerin, gösterilerin ve millî bayram kutlamalarının da merkez üssüydü.

Zamanla Sıradanlaştı

Bir zamanlar cıvıl cıvıl olan, gölgelik ağaçlarıyla batıya dönük yüzünü sergileyen bu cadde, zamanla sıradanlaştı. Ne eski kalabalığı kaldı, ne de o kendine has ruhu...


Sizin Sivas Caddesi’ne dair anılarınız neler?
Yorumlarda paylaşarak bu nostaljiyi birlikte büyütelim.



13 Eylül 2018 Perşembe

Kayseride mahalle bahçeleri

  1. yüzyıl öncesinin Kayseri’sinde, bugün artık pek adı anılmayan ama bir zamanlar mahalle kültürünün vazgeçilmezi olan mahalle arası bahçeler vardı. Bu bahçeler, şehrin dışındaki meşhur bağ kültüründen farklıydı. Şehrin içindeydiler. Evlerin, sokakların, çeşmelerin arasında nefes gibi durur; hem göze hem sofraya hitap ederlerdi.

Bu küçük ama verimli bahçelerde çoğunlukla yeşillikler, domates, biber, maydanoz, nane gibi gündelik ürünler yetiştirilirdi. İsteyen mahalle sakini gelir uygun fiyata alırdı; bazen de esnaf bu ürünleri satın alarak pazarda satardı. Yerel ve taze ürün anlayışının en sade ama en sahici halini bu bahçelerde görmek mümkündü.

Zamanla mahalleler yıkıldıkça, bahçeler de kaybolmaya başladı. Kentin dönüşen yapısı, yükselen apartmanlar, genişleyen yollar ve azalan avlularla birlikte bahçeler de tarihin tozlu yaprakları arasına karıştı. Ama hâlâ direnen birkaç tane var.

Bunlardan biri Caferbey Mahallesi’nde, Kartal Bulvarı üzerinde yer alıyor. Apartmanlar arasında sıkışmış bir yeşil yama gibi... Betonun, asfaltın, camların ortasında hâlâ toprağa tutunan bir hatıra. Umarız bu bahçe de bir gün başka bir inşaat projesine yenik düşmez.

Bir diğeri ise Hasinli Mahallesi’nde, Deveci Hamamı’nın hemen yanında, Deveci Çeşmesi’nin arkasında yer alıyor. Bu bahçe de zamanında eski Kayseri evlerinin, taş sokakların arasında kalan bir üretim alanıydı. Bugün hâlâ varlığını sürdürüyor. Sanki zamana direniyor. “Ben buradayım,” der gibi...

Bu bahçeler sadece yeşillik yetişen alanlar değildi; aynı zamanda mahalle ruhunun, komşuluk ilişkilerinin ve toprağa yakın yaşamanın da bir parçasıydı. Bugün yeniden doğayla bağ kurmak isteyen şehir insanı için belki de ilham kaynağı olabilirler.

Belki bir gün Kayseri, bu kayıp kültürü yeniden hatırlar. Belki mahalle arası bahçeler birer tarihî değer gibi korunur, yaşatılır. Çünkü her şehir, toprağını unuttuğunda köklerini de kaybetmeye başlar.

Bahçelerden en son ortadan kaybolanlardan biride Sahabiye mahallesinde olan bahçelerdi. Bunlardan bir tanesinin yerine Refika Küçükçalık ortaokulu yapıldı.

Kayseri'de Eski Zamanlarda Su Temini



Kayserinin su kaynakları ve su yollarının temelleri ilk olarak  Roma döneminde oluşturulmuştur.  Su gereksinimi Germir ve Tavlusun köyleri yakınlarındaki yedi su pınarından karşılanmıştır. Kaynaktan alınan sular künklerle kent merkezine getirilmiş ve çeşmeler aracılığıyla dağıtılmıştır. "Çirkap" olarak adlandırılan kanalizasyon sistemi de kullanılmaya devam etmiştir.

Şehir içme suyunu Erciyes’ten ve yeraltı sularından sağlıyor. Evet, suyun tadı yoktu ve pekte sağlıklı olduğu söylenemezdi. Şehirde 121 tane çeşme vardı.97 Şehrin içme suyunu korkuya kapılmadan ve endişe vermeyecek düzeyde karşılıyordu. Bu gelen sular üç kaynaktan gelmektedir; bunlara 1. Büyük Avğun, 2. Kumluk, 3. Makbul (Mıhlım) Suyu adı verilmiştir. Bunlardan sonuncusu en iyi olarak kabul edilir. (Kemalettin, sayfa 42) 

Alboyacıyan devamında Vital Cuinet’ten aldığı bilgilerden de faydalanarak şehrin genel durumu hakkında, altyapı sorunlarının olduğunu ve yeterince sağlıklı bir ortamın olmadığı, şehrin sakinlerinin bu durumdan olumsuz etkilendiği değerlendirmesinde bulunmuştur.

Geleneksel yaşamın güçlüklerinden biri de evlerde akarsuyun olmamasıdır. Her ne kadar kentin konumu su kaynakları yönünden büyük avantajlara sahipse de, su getirmek için kullanılan alt yapı Kayseri’de yetersiz kalmıştır. Romalılar zamanında pişmiş topraktan yapılma künklerle kurulan su şebekesi fazla geliştirilememiş, gereken düzeylerde evlere yayılamamıştır. Çeşitli zamanlarda çoğunlukla bir vakıf veya kent yöneticisi tarafından ‘hayrat’ olarak onarılan veya yapılan suyolları, sadece mahalle çeşmeleri ile kentin ileri gelen ailelerin konaklarına bağlanmıştır.144

Kayseri’de daha ciddi sorun lağım veya kanalizasyonla ilgilidir. Kentin düz bir ovaya kurulmuş olması, sağlıklı bir kanalizasyon yapımını güçleştirmiştir. Geleneksel evlerde abdesthaneler arsa çeperlerine, mümkün olduğu kadar evden ve kuyudan uzak bir yere yerleştirilmeye çalışılmıştır. Bahçeye kazılan bir çukur fosseptik olarak kullanılmış, dolduğu zaman da bu işi yüklenen bir grup insan tarafından boşaltılmıştır. Evlerde kullanılan su miktarının sınırlı olması ve insanların yıkanmak için hamama gitmesi atık su hacmini de azaltmış, atılan su bahçedeki toprak ve bitkiler tarafından fazla bir sorun olmadan yok edilmiştir. Sokaklardaki yağmur ve kar suları, sokakların birleştiği yer veya meydan ortalarına kazılıp üstü kapatılan çukurlara akıtılmış, zamanla toprak tarafından emilmiştir. Kayseri 1950’li yıllarda suya, 1970’lerde yaygın olmasa da, kanalizasyona kavuşmuştur.145

Bu durum ayrıca ‘Orta Halli Osmanlılar’ adlı kitapta şu şekilde dile getirilmektedir; Kayseri halkı suyu iki kaynaktan sağlıyordu. En eskisi Selçuklu döneminden kalma olan su kanalları şehirdeki çeşmelere içme suyu getiriyordu; bunun yanı sıra, birçok evin kendi kuyusu vardı ve yeterince derin kazıldıklarında bu kuyulardan içme suyu çıkabiliyordu; yoksa kuyu suyu sadece temizlik için kullanılıyordu. Ayrıca, Erciyes Dağı’nın, yakınlığı dolayısıyla, birçok ev su ihtiyacını dağdan getirilen karla karşılarken, bazıları da avlularına yağan karı özel kar kuyularında saklayarak yaz aylarında kullanıyorlardı. Şehir dışındaki yazlıklarda kalınan sıcak mevsimde su ihtiyacının karşılanması için bağlarda sarnıçlar inşa edilirdi. Atık suyu ve genellikle arka bahçede ayrı bir yerde bulunan tuvaletin pis suyunu tahliye etmek daha ciddi bir sorundu, çünkü Kayseri’nin üzerinde kurulu olduğu düz arazide tam bir kanalizasyon sistemi inşa etmek zordu. 19. yüzyıllardaki ve 20. yüzyılın başındaki yabancı gözlemciler zaman zaman sokakların pisliğinden söz etmiştir. Ancak buna rağmen Kayseri sağlığa uygun bir yer kabul ediliyordu; kışların uzun ve soğuk geçmesi ve şehir halkının yaz aylarında dağılması muhtemelen salgın hastalıkların yayılmasını sınırlıyordu.

Alboyacıyan devamında şehrin imarı hakkında eleştirel yaklaşımda bulunmuş ve görüşlerini şu sözlerle dile getirmiştir; “Kentin sakinleri yerleşim alanlarını inşa etme metotlarıyla yaşam alanlarının sağlıksız koşullarını iyileştirememişlerdir. Ama nedendir bilinmez, Kayserililer övünçle ‘Kayseri şehri ince hesaplarla inşa edilmiştir’ derler. Fakat ne tür bir hesapla? Bunu da kimse bilmez. Sanırsın dünyanın en büyük şehridir ve yerleşim alanı olarak sınırlandırılmış olan alan oldukça dar ve bir arşın arsa kucak dolusu liraya alınabilircesine Kayseri evleri yan yana yığılmıştır. Sokaklar; evet. Öyle sokaklar var ki, en işlekleri. Onların genişliği de, ancak dört adım kadardı. Bazı istisnalara rağmen, bu yoğunluğu, üst üste yığılmayı Kayseri’nin kurucu atalarının hangi hesaplarıyla ilişkilendirebiliriz?”

Daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler aşağıdaki makaleyi okuyabilir

Kayseri'nin Tarihi Su Yolları - Mehmet Çayırdağ


31 Ağustos 2018 Cuma

Kayseri Korsan Kitap ve Kaset Satıcıları

90 lı yılların ikinici yarısında, 2000 li yılların başında korsan kaset, kitap ve CD satanlar Sivas Cad.  de bulunurdu. Kasetler ve CD ler çantalarda, kitaplar ise yere serilmiş vaziyette bulunurdu.
Korsan satıcılar sonradan tamamen kayboldu. Doğru bir şey değil beki ama bunlardan en çok korsan kitap satanların kaybolmasına üzüldüm. Çünkü parasız öğrencilik vakitlerimizde bizde bu kitaplardan aldık. Satılan kitaplar yeni çıkan ve çok satılan kitaplardı. Bu kitaplarda diğer korsan yayınlar gibi çeşitli kalitesiz yanları olurdu. Mesela bazı sayfalar ve kısımların mürekkepleri soluk veya sayfalar yapışık olurdu.
Kasetlerin ses kalitesi berbat olurdu. CD ler yeni çıkan filmlerden ise sinema salonlarında filmlerin kaçak çekilmiş kopyalarından oluşuyordu. Zamanla kaset devri bitti mp3 devri başladı. İnternet'in yaygınlaşmasıyla kimse tenezzül etmez. oldu. Tabi ki  devlette korsanla sıkı mücadele etti. Eğer bu kadar kontrol olmasaydı belki hala korsan kitaplar yayınlanıyor olurdu.

29 Ağustos 2018 Çarşamba

Battalgazi Bulvarı Üzerindeki Tarihi Kalıntılar (Eskişehir Bağları Yolu Üzerinde)

Battalgazi Bulvarından Eskişehir Bağları istikametine giderken sağ tarafta (Osman Ulubaş Sağlık Merkezi yanı)bazı yapı kalıntılarına rastlarsınız. Garip bir şekilleri vardır. Eminim bunlar nedir diye merak edeniniz olmuştur.

Kalıntıları günümüze intikal eden ve horasan harçlı, kaplamaları dökülmüş bu geniş duvar parçaları
Roma Hamamı'dır. Yapıyı dikkatli incelenirse şimdi bile su gider yolları görülebilir.

 Camide 1971 yılında halkın yaptığı onarım esnasında, güneyde mihrap çıkıntısı altından camiye girip büyük bir ihtimalle aşağıdaki Roma Hamamına Erciyes Dağı tarafından su taşıyan 120 cm uzunluğunda, 20 cm çapında, 2-3 cm et kalınlığındaki kurşun borular bulunmuş, bunlardan çıkarılan birkaç tanesi Kayseri Müzesi'ne alınmıştır. Bundan anlaşılıyor ki aşağıdaki Roma binaları Battal Camii'nin ilk yapısından daha eskidirler. Zirâ caminin ilk yapısı onların su yollarının üzerine inşa edilmiştir.
Yakın zamanda bu kalıntıların yakınına yapılan Osman Ulubaş Aile Sağlık Merkezi yapılırken bahçe duvarları kenarları kazılırken çeşitli eski yapı unsurları çıktığını gördüm. Sağlık Merkezi Sit alanına girmiş gibi gözüküyor. Unutulmamalıdır ki bizim gibi memleketlerde kanunları en çok ihlal eden kurumlardan biri de belediyelerdir. Kanunlar vardır ama işletmek kafaya duruma göredir. Buralara üzülüyorum. Değerlendirilebilse bu yapıların şehre katkı yapabileceğine inanıyorum.

Bilindiği gibi Kayseri eski bir Roma şehriydi. Şehir merkezi ise şimdiki kale ve sur içi olmadan önce  Eskişehir Bağları civarında idi.   

28 Ağustos 2018 Salı

Kayseri Beştepeler Kedi Bakım Evi: Güzel Bir Başlangıç, Gelişmeye Açık Bir Proje

Hayvan hakları ve sokak hayvanlarının korunması konusunda atılan her adım kıymetli. Bu bağlamda Kayseri Beştepeler’de kurulan Kedi Bakım Evi, iyi niyetle hayata geçirilmiş önemli bir proje. Sokakta zorluk çeken, hasta veya yaralı kediler için güvenli bir alan sunuyor. Ancak uygulamada bazı iyileştirme alanları olduğu da açıkça görülüyor.

Barınak yaklaşık 500 metrekarelik bir alanda yer alıyor ve 100 metrekarelik kapalı bir bölümü bulunuyor. Bu kapalı alanda tedaviye ihtiyacı olan kediler gerekli bakım sürecinden geçiriliyor. Ancak dışarıdaki bahçe kısmında oldukça fazla sayıda kedi barınıyor ve mevcut alanın zamanla yetersiz kaldığı anlaşılıyor.

Bahçe alanı kesinlikle genişletilmeli. Çünkü iyileşen kedilerin bu dar alanda uzun süre tutulması hem hayvanların psikolojisi hem de genel hijyen açısından sakıncalı. Sağlığına kavuşan kediler, kısırlaştırıldıktan sonra doğal yaşam alanlarına geri bırakılmalı. Böylece hem barınağın kapasitesi rahatlatılmış olur hem de doğayla iç içe bir yaşam sürmelerine fırsat tanınır.

Ayrıca bahçeye kedilerin tırmanabileceği yüksek yuvalar, oyuncaklar ve gölgelikler yerleştirilmesi, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık açısından faydalı olacaktır. Unutmayalım ki kedi sadece tedavi edilmesi gereken bir canlı değil; oyun oynayan, keşfeden, tırmanan, eğlenen bir varlıktır.

Beştepeler Kedi Bakım Evi güzel bir başlangıç. Ancak bu projenin gerçekten örnek bir merkez hâline gelebilmesi için alanın büyütülmesi, kedi refahını gözeten mimari detayların eklenmesi ve rehabilitasyon sonrası salım sürecinin iyi yönetilmesi gerekiyor. Umarız bu değerli proje zamanla daha da gelişir ve başka şehirler için de ilham kaynağı olur.

27 Ağustos 2018 Pazartesi

Kayseri'de açılan ilk süpermarket




Beğendik 

Kayseri'de açılan ilk süpermarket benim bildiğim kadarıyla Beğendik'tir. Ben ilk 1989 da tanıştım bu mağazayla  ama kendi İnternet sitelerinde 1986 da açıldıkları yazıyor. Biz o zaman kadar süpermarket hatta düzeltiyorum market görmemiştik. Mahalle bakkalından çarşıdan pazardan alış veriş yapardık. malı al parayı satıcıya ver. Sistem basit. Fakat yeni açılan bu marketlerdeki sistem farklıydı. malı reyonundan al kasayı git ve parayı öde. O yüzden ilk kez Beğendik mağazasından (Yoğunburç şubesi) kıyma aldığımda adama reyon görevlisi adama parasını uzatmıştım. Adam da yukarı vereceksin parayı demişti. Ben garipsemiştim. Sadece ben değil herkes böyle şaşkınlıklar yaşıyordu. Çünkü böyle bir sistem yoktu. Bir başka gördüğümüz yenilik ise mağaza girişindeki turnike  geçiş sistemiydi. Bana garip ve saçma geliyordu. Belki de şehir yaşayan köylülerdik o zamanlar. Her neyse zaten kaldırıldı sonra turnikeler. Tutuldu  Beğendik. Meydandaki ve Düvenönündeki şubelerini gördük daha sonra. Ama ben hangisinin ilk açıldığını bilmiyorum.  İnternet sitelerinde de bulamadım. Bilen varsa yorumlara yazsın. 90 lı yıllara gelindiğinde hızla yeni süper marketler açılmaya başlandı Kayseri'ye: Mimarsinan pazarı, Mega market, Hama vb marketler açıldı. Beğendik marketinin inişli çıkışlı zamanları olmuştur elbet ama her zaman kendine özgü bir havası ve kalitesi olmuştur. Hayır bu marketten reklam almadım ama doğruya doğru.



22 Ağustos 2018 Çarşamba

Kayserinin Eski Fotoğrafları



Kayseri Eski Fotoğrafları (Old Pictures Of Kayseri) Soru işareti bulunduran fotoğrafların neresi olduğunu yorumlara yazabilirsiniz. Katkılarınız için şimdiden teşekkürler
1.Saat  Kulesi, Çandır Mahallesi, Gevher Nesibe Şifahiyesi,  ilerde Tren istasyonu görülmekte. 

2.Bir Kayseri evinin avlu kapısı

3.Eski bir kayseri evi

4.İstasyon Meydanı ve Atatürk
Bulvarı 1938
5.Meydandan Düvenönüne giden yol ve ilerde kurşunlu cami görülmekte. Arabalara bakarak 1930 lu veya 40 lı yıllar olabilir. Arkada Ankara Lezzet Lokantası yazısı dikkat çekiyor

6.Kazancılar(Sarraflar) Çarşısı  tarafından Kale iç kapısı

7.Kapalı Çarşı ve Cami Kebir

8.Bürüngüz Camii inşaat halinde. önündeki dükkanlar henüz yıkılmamış

9.Döner Kümbet. Üzerinde leylek yuvası ve etrafında eski evler.
10.Eski PTT  ve Tekel Binası

11.Eski Kayseri Evleri


12. Lale Cami  Kümbeti ve Çeşmesi (???)
13. Saat Kulesi

14. Cami kebir ve Eski Kayserinin genel görünümü

15. Kayseri sokaklarına kar yağmış

16. Hunat Hamamı Üstünden Kayseri Kalesi

17. Hunat Medresesinden Kayseri Kalesi

18. Kapalı Çarşı
19.Vezir Hanı(?)

20. Hunat Camisi Tarafından Kale

                                                                 21. Kayseri Surp Krikor Lusavoric Ermeni Kilisesi

22. Hacı Kılıç Camisi

23. Erciyes Dağı ve Eski Kayseri

24. Kale  ve Askeri Birlik

24. Gevher Nesibe Şifahiyesi
25. Tavukçu Mahallesi Eski Ermeni Evleri

26. Eski tören alanı

27.Han(?)

28.Medrese (Sahabiye?)

29.Eski Kayseri Sokakları

30. Surlar

31. Konak 
32. Meydandan Erciyes Dağı

33. Hava İkmal

34. Yoğunburç (Sol taraftaki kapı bugün yok)

35.(?)

36. Kale Kazancılar kapısı

37. Kale surları
38. Vezir Hanı

39. Kale Bürüngüz camii yanı

40. Kale Meydan Kapalı Çarşı

42. Esnaf 

43. (?)

44. Talas   Eski Rum evleri ve Kiliseler

45. Kar Yağmış sokaklar

46. Resmi bir geçit ve Eski belediye başkanlarından Osman Kavuncu

47.Eski bir Kayseri Çeşmesi

48(?)

49. Hunat Camii Kapı önündeki eski mezar taşları bugün kaldırılmış halde

50. Hunat Külliyesi. Medrese önündeki Dükkanlar bugün yoktur.

51. Bir han içi

52. Döner Kümbet

53. Cami Kebir ve ilerde Kurşunlu camii

54.Eski Hükümet Konağı

55. Meydan Kurşunlu Camii

56. Kayseri Hava ikmal Uçak Fabrikası

57. Meydan Ötatürk Anıtı. Şimdi Eski Fuar alanındadır.

58. Hunat camii Kapısı

59. Gülük Camisi ve eski sokaklar.

60. Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası
1936 (Faruk Yaman Arşivi).

61. Hunat camisi tarafından Kale

62. Surlar
63.(?)


64. Askeri bir tören

65. Kayseri Tren İstasyonu ve Lojmanları

66. Alaca Kümbet (?)

67.Kayseri Sokakları. Sokaklar eskiden asfalt ya da kilitli taş olmadığı için bu taşlarla döşenirdi.

68. Hunat Külliyesi. Hamam peştamelleri asılmış.

69. Çifte Kümbet (?)

70.(?)

71.(surlar)
73. Eski bir gayri müslim evi kapısı




Kayseri Bağları Ağaçlar

 Asma/Üzüm Kayısı Dut Badem Ceviz Erik Armut İğde Kiraz Elma