31 Temmuz 2025 Perşembe

Kayseri’de Kanalizasyonun Tarihi ve Gelişimi

 


1955 yılına kadar şehir içme suyu şebekesi olmayan Kayseri’de, bu tarihe kadar herhangi bir kanalizasyon şebekesinden bahsetmekte söz konusu değildi. Şehrin su ihtiyacını temin eden Avgın Suları, şehre ayrı güzergâhlardan gelir, mahalle ve cami çeşmelerini dolaşır, daha sonrada Sarımsaklı Suyuna ulaşarak buraya dökülürdü. Bu su yollarının büyük ölçüde tamiratı Kayserili Ahmet Paşa tarafından 1867 yılında yaptırılırken Sarımsaklı Suyuna boşalan deşarj yolları da tamirattan geçirilmişti. Kayseri’de kanalizasyon şebekesinin yoğun olarak ihtiyaç haline gelmesi 1955’ten itibaren şehir şebekesi ile evlere kadar ulaşan temiz su tesisatında kullanılan su miktarının artması ve giderlerinin olmamasından dolayı 1960’lı yıllara rastlar. Bu konuda ilk ve en önemli çalışmalar 1963 yılında Belediye Başkanı seçilen Mehmet Çalık tarafından gerçekleştirilmiştir. Mehmet Çalık belediye Başkanlığına seçildiğinde belediye maddi yönden büyük çıkmazlar içerisinde idi ve şehrin kanalizasyonu ile ilgili bir projenin hazırlanıp gerçekleştirilmesi için yeterli imkânlardan çok uzaktı. Kanalizasyon projelerinin hazırlanması için İller Bankası Genel Müdürlüğüne müracaat edilmiş fakat Genel Müdürlükten olumsuz cevap alınmıştı. İller Bakası Genel Müdürlüğü’nün Kayseri’nin bir kanalizasyon şebekesine ihtiyacı olmadığını resmi yazı ile belediyeye bildirdiği günlerde şehirdeki neredeyse tüm konutların helâları fosseptiğe bağlı idi. Bu fosseptiklerin zaman zaman boşaltılması ise sadece boşaltılan konut açısından değil tüm mahalle için bir felakete dönüşür, vidanjör veya belediyenin bu işle görevli işçilerinin tenekelerle fosseptikleri boşaltması sırasında çevre pislikten ve kokudan yaklaşılamaz duruma gelirdi. Giderleri olmayan hamam ayaklarının tıkanarak çalışamaz hale gelmesi, cadde ve sokakların sık sık kazılarak tahribini gerektirdiği gibi bahçe ve kuyulara hatta temiz su hatlarına karışan atık sular halk sağlığını tehdit ederdi. Şehrin belli başlı hamamlarından Deveci ve Cafer Bey Hamamlarının gideri yoktu ve yanındaki bahçelere ve özel açılmış kuyulara dökülürdü. Hunat ve Sultan Hamamlarının ayağı Sahabiye ve Yeni Mahalle’den geçtikten sonra Sarımsaklı Suyuna dökülürdü. Birlik ve Paşa hamamlarının ayağı da Düvenönünden, Kadı ve Selahattin hamamlarının ayağı ise İnönü ve Atatürk Bulvarlarını (Hastane Caddesi) izleyerek şimdiki Gazi Osman Köprüsü’nden geçip Sarımsaklı Suyuna dökülürdü. Gülük Hamamı’nın ayağı Bozatlıpaşa Mahallesi ve Reşadiye Karakolu yanından geçerek garaj yerinde diğer hamam ayaklarıyla birleşirdi. Fabrikaların pis suları da civardaki tarlalara akıtılmaktaydı. Şehri bu çirkin ve tehlikeli durumdan kurtarmak amacıyla Başkan Mehmet Çalık, Ankara’nın tüm olumsuz tutumuna rağmen Belediye imkânları ile kanalizasyon şebekesinin yapımına girişti. Aynı süreçte tüm bu olumsuz faktörlerle birlikte halkın zihnindeki (Şehirde yeterli eğim olmayışı ve kanalizasyonun gereksizliği gibi) olumsuz intibaları da yok ederek o günün şartlarında ve belediye imkânlarının üstünde bir kanalizasyon şebekesi gerçekleştirdi. Aradan 20 yıl geçip 1980’lere gelindiğinde şehrin nüfusu 400 bine ulaşmıştı. 1986 yılı imar planı açıklama raporunda; “Kent merkezi içerisinde kanalizasyon sistemi tam olarak çözülememiştir. Pis su sorununu çözmek amacıyla projesiz olarak belediyece şebeke hatları, toplayıcı hatlar, ana kolektörler kurulmuştur. Kısa vadede sorunun çözümü için İller Bankası aracılığıyla projeleri yaptırılmaktadır” denilmektedir. Kayseri’nin Büyükşehir olması ile birlikte 14 Aralık 1989 tarihinde, Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bu amaçla her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralarak işletmek üzere Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kuruldu. Müstakil kadrosu ve bütçesi ile kamu tüzel kişiliğine sahip hale gelen kurumun bu konumunun hizmetlere yansıması için belli bir zaman geçmesi gerekti. Kaski Genel Müdürlüğünün kurulduğu 1989 yılında, Kocasinan ve Melikgazi ilçelerinden oluşan Kayseri’nin eski büyükşehir sınırları içerisindeki kanalizasyon şebeke uzunluğu 817 km. idi. Şehrin % 38.41’lik bölümünde kanalizasyon tesisatı döşenmiş, geriye kalan kısım ise halen 2000’li yıllara yaklaşılırken bu imkândan yararlanamıyordu. 1998 yılına gelindiğinde şebeke uzunluğu 1232 km. ye şehirdeki kanalizasyon ağının oranı ise % 57.30’a ulaşmıştı. 1998 yılından itibaren kanalizasyon ağının genişletilmesi ile ilgili yoğun bir çalışma başlatıldı. 2005 yılına kadar Büyükşehir sınırları içerisindeki kanalizasyonun ulaştığı yapılaşma % 98 gibi yüksek bir orandı. Geriye kalan % 2’lik kısım ise teknik olarak kanalizasyonun bağlanmasının mümkün olmadığı ve dağınık olarak oluşmuş yerleşim bölgeleriydi. 2005 yılından itibaren Büyükşehir sınırlarının genişlemesi ile birlikte merkeze yeni bağlanan ilçe ve beldelere 2005–2010 yılları arasında 392.7 km. uzunluğunda kanalizasyon hattı döşendi. Bu bölgelerin toplanan atık sularının merkez kanalizasyon hattına bağlanması maliyetli ve teknik zorluklar taşıdığından dört farklı bölgeye küçük çaplı arıtma tesisleri planlandı. 2010 yılı itibarı ile büyükşehir sınırları içerisindeki kanalizasyon şebeke uzunluğu 2901 km’ye ulaşmıştır. Şehrin tüm atık suyu bu kanalizasyon ağı ile toplanmakla birlikte 2003 yılına kadar Boğazköprü mevkiinden Kızılırmak’ın bir kolu olan Karasu’ya deşarj edilmekte ve büyük boyutta çevre kirliliğine sebep olmakta idi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve KASKİ yönetimince uzun zamandır proje ve finansman çalışmaları sürdürülen Atıksu Arıtma Tesisi 47.400.000 DM bedelle (24.234.500 Euro), 11.09.2000 tarihinde ihale edildi. Şehrin 20 km. batısındaki Boğazköprü mevkiinde 235.435 m2 ’lik alana inşa edilen tesis inşaatı 2003 yılında tamamlandı. 110.000 m3 /gün dizayn debisi ile 800.000 eşdeğer nüfusa hizmet etmek üzere projelendirilen Atık Su Arıtma Tesisinin yatırım maliyetinin %33’ü KASKİ Genel Müdürlüğü’nün öz kaynaklarından, %67 si ise Alman KFW kuruluşu tarafından finanse edildi. Tesis 2025 yılında 182.500 m3 /gün debi ile 1.400.000 nüfusa hizmet edebilecek şekilde planlanmıştır. Ağustos 2003 tarihinde işletmeye alınan Atık Su Arıtma Tesisinde uzun havalandırmalı ileri biyolojik arıtma yapılmakta, tesisten çıkan arıtma çamurundan gaz üretilmekte, bu gazdan elde edilen elektrik ve ısı enerjileri yine tesis içinde kullanılmaktadır. Kayseri Atık Su Arıtma Tesisi, mimarisi, prosesi, inşaat kalitesi dikkate alındığında maliyet açısından Türkiye’de bu güne kadar yapılmış olan en ekonomik arıtma tesisi ve çıkış suyu kalitesi Avrupa Birliği standartlarına uygun olan ülkemizdeki ilk tesis olduğu ifade edilmektedir. Tesis gerek Kayseri’yi, gerekse Kızılırmak’ı önemli ölçüde çevre kirliliğinden korumaktadır. KEMALETTİN TEKİNSOY.KAYSERİ’NİN İMARI VE MEKÂNSAL GELİŞİMİ



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kayseri’de Kanalizasyonun Tarihi ve Gelişimi

  1955 yılına kadar şehir içme suyu şebekesi olmayan Kayseri’de, bu tarihe kadar herhangi bir kanalizasyon şebekesinden bahsetmekte söz konu...